top of page
  • Ünal GÜL

Son Vuruş

Sayın İsmet HERGÜNŞEN yazdı

Öylesine olaylar yaşıyor, öylesine dayatmalarla karşı karşıya bırakılıyoruz ki; zamana dokunmak, durdurmak ve değiştirmek mümkün olmuyor.


Bugünlerde kriz yaratma ve krizleri yönetememe hastalığı spor camiasını da karıştırdı.


Hakemlere saldırı, sahadan takım çekme, Süper Kupa Finali öncesinde yaşananlar futbolumuzun hali hazır geldiği noktayı göstermesi açısından tam bir facia.



Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl kutlamalarına damga vurması beklenen bir futbol karşılaşmasını nihayetinde yüzümüze gözümüze bulaştırmayı başardık ve hevesimiz kursağımızda kaldı.


Maçın oynanması gereken yer ismiyle müsemma Atatürk Olimpiyat Stadı olmalıydı ki, ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e vefa çimlerden de gösterilebilirdi.


Atatürk değil miydi ki ¨ Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olmasını severim ¨ diyen.


Esasen krizin ayak sesleri maçın yapılacağı yerin açıklanma tarihi ağustos ayından itibaren kendisini hissettirmişti.


Ülkemizin başat kulüplerinden iki takımın oynayacağı karşılaşmanın bir dış ülkede yapılacak olması 7’den 70’e hoş karşılanmadı.


Yazılı, görsel ve sosyal medyada yapılan değerlendirmeler konunun taraflarınca hiç ama hiç dikkate alınmayarak ısrarcı davranıldı.


Tarih bilincinden yoksun Ortadoğu coğrafyasının anlaşılmaması da, bir spor şölenini siyasi bir krize döndürme ustalığı sarsıntıda olan futbolumuzun marka değerine zarar verdi.


Maçın oynanacağı ülke Suudi Arabistan ile istenen ivme ve güven sağlanamamış olmasına rağmen bu ülke tercihinde zorlama mı vardır ya da vaatler mi? Bilinmez ama ne denli yanlış bir tercih olduğu ortadadır.


Finalin tam öncesinde, Suudi yetkililerin ülkemiz değerlerine yönelik nezaketsizlik ve daha ötesinde zihinleri yakacak tarzda davranışı her iki takım yöneticilerinin ortaya koymuş olduğu irade ile berhava edilmiştir.


Bağımsızlığımızın nedeni büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırasının kirletilmesi ve ulusal hassasiyetlerimize dil uzatılmasının önüne geçilmiştir.


¨ Yurtta sulh, cihanda sulh ¨ sözünü içeren pankart ve Atatürk formaları hanedanı neden korkutmuştur? Anlamak mümkün değil.


Her iki kulübün göstermiş olduğu dik duruş tarihe özenle yazılacaktır.


Gerginliğin daha fazla büyümesini önleme noktasında da itina gösterilmiştir.


Nitekim bu meyanda yabancı basının açıklamaları oldukça olumludur.


Sadece sahada bulunan kulüpler değil aynı zamanda ülkemizdeki kulüplerin rengi ne olursa olsun taraflısı tarafsızı kırmızı-beyaz renkte tek bir yürekte harika bir duruş sergilemiştir.


Zaten söz konusu vatan, söz konusu insanımız, söz konusu Atatürk olunca gerisi laf-ı güzaf değil midir?


Yaşananların asıl nedeni ölümünden sonra Atatürk’ü anlamak istemeyenlerin politik ve maddi çıkarlarıdır.


İlke ve devrimlerinin engellenmesinde gösterilen çabanın altında yatan tek gerçek, biat kültürünü hâkim kılma düşüncesidir.


Son günlerde ülkemizde gerici ayaklanmaları öven, Atatürk karşıtı ve hilafet yanlısı eylem ve söylemler dikkat çekicidir.


O ki; bir ulusu yoktan var etmiş.


O ki; bir ülkenin sınırlarını çizmiş.


O ki; ilim ve fen temelinde medeni dünyayı adres göstermiş.


O ki; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillerin yetişmesine öncülük etmiş.


Ulusumuza ilişkin sevinç ya da keder verici olaylar, umut ya da kaygı uyandıracak durumlar bizi çok etkiler.


Bizleri bir arada kenetlenmiş bir bütün halinde tutan, dinç ve dik yapan, uyanık ve dayanışmalı milli duygumuzdur.


Tasada ve sevinçte, acıda ve umutta, yasada ve kuralda, çabada ve amaçta yaşadığımız birlik ve beraberlik, gücünü Türklük ülküsünden alır.


Son sözse; Parası olan her daim düdük çalacak değil ya.

151 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page