top of page
  • Ünal GÜL

RUSYA-UKRAYNA ÇÖZÜMLEMELERİ-1

Güncelleme tarihi: 16 Haz 2023

KAKHOVKA BARAJININ İMHA EDİLMESİ ASLINDA KİMİN İŞİNE YARAR?

Sayın Temel ERSOY yazdı

Rusya-Ukrayna savaşının amacı, hedefi, gidişatı üzerine çok şey yazıldı. Emperyalizmin ve ona uşaklık edenlerin gerçek yüzleri açık seçik görüldü. Biz bu yazı dizisinde yeni savaşın unsurları olan yalanlar, karalamalar, örtülü harekat, kirli işler ve geleneksel askeri, stratejik, taktik eylemler üzerinde duracak, biraz değerlendirme ve yorum yapacağız.


Şimdi bugüne kadar ana akım Batı medyasında yer alan haberlere göre Rusya’nın yaptıkları şöyle;

· Kendi boru hatlarına saldırdı,

· Kırım Köprüsü’nü havaya uçurdu,

· Kendi nükleer enerji santraline saldırdı,

· Kendi barajını havaya uçurdu,

· Dronlarla Kremlin’e saldırdı vs, vs.


Uygun Günah keçisi Rusya


“Ruslar bir kez daha kendi altyapılarına zarar vermeyi başardı.” Radyo “talk Show” programcısı ve siyasi analist Garland Nixon geçtiğimiz günlerde, Rusya'nın barajlarını geçerli bir sebep olmaksızın kasıtlı olarak yıktığına inanmamızı bekleyen ana akım medya ile dalga geçen bir tweet attı. Ancak ne yazık ki, bazı insanlar daha önce defalarca gündeme gelen ve yukarıda listelediğimiz benzer iddiaların nasıl çürütüldüklerini dikkate almadan bu anlatıma inanabilir. Oysa Pulitzer Ödülü kazanan saygın bir gazeteci olan Seymour Hersh, Şubat ayında Kuzey Akım 2 boru hatlarının havaya uçurulmasında ABD'nin rolünü açık seçik ortaya çıkardı. Hersh, 26 Eylül 2022’de Rusya ile Almanya arasında doğalgaz taşıyan Kuzey Akım boru hatlarına düzenlenen saldırıdan Başkan Joe Biden’dan talimat alan ABD Donanması’nın sorumlu olduğunu açıkladı.


ABD’nin önde gelen yayın organlarında tam bir sessizlikle karşılanan bu makale, ABD’nin “kışkırtılmamış Rus saldırganlığına” yanıt olarak savaşa dâhil olduğu yönündeki tüm anlatıyı yerle bir etti. Yazı, ABD’nin Rusya ile tırmanan çatışmayı, Avrupa üzerindeki ekonomik ve askeri hâkimiyetini sağlamlaştırmak için kullanmasına yönelik geniş kapsamlı planların üzerindeki örtüyü de kaldırıyor.

Hersh olayı şöyle açıklıyor:


· Haziran 2022’de ABD Donanması, bir askeri eğitim tatbikatı kılıfı altında, Rusya’dan Almanya’ya doğalgaz taşıyan Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarına patlayıcılar yerleştirdi ve bunlar 26 Eylül’de uzaktan patlatıldı.

· Operasyon, ABD Başkanı Joe Biden’ın talimatıyla, Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Siyasi İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Victoria Nuland ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından planlandı.

· Saldırının planlanması Aralık 2021’de, Rusya’nın Ukrayna’yı istilasından aylar önce başladı.

Ek olarak Kit Klarenberg, Ukrayna'nın İngiliz casuslarının yardımıyla Kerç Köprüsü'nün patlamasını nasıl düzenlediğine dair kesin ayrıntıları ortaya çıkardı.


Modern Diplomacy isimli tarafsız internet sitesi The Grayzone isimli Amerikan haber sitesine dayandırdığı yorumunda, Kit Klarenberg’in, üst düzey İngiliz istihbarat görevlilerinin Kırım'ın Kerç Köprüsü'nü özel eğitimli Ukraynalı askerlerinin katılımıyla havaya uçurmak için hazırlanmış ayrıntılı bir planı içeren Nisan 2022 tarihli bir sunum elde ettiğini açıkladı. Planın yayımlanmasından yaklaşık altı ay sonra, Kerç Köprüsü, görünüşe göre 8 Ekim'de Ukrayna'nın SBU istihbarat servisleri tarafından nezaret edilen bir intihar saldırısına uğradı. Kiev'in "denizden baskın harekâtına" "cüretkâr" destek sağlamaya yönelik ayrıntılı öneriler, üst düzey bir İngiliz Ordusu istihbarat ajanı ve üst düzey NATO danışmanı Chris Donnelly'nin- talebi üzerine hazırlandı. Geniş kapsamlı planın temel bileşeni, "Kerç Boğazı üzerindeki köprünün yıkılması" idi.


Ana akım medyanın aradan birkaç ay geçtikten sonra bu tür olaylardan Rusya'nın değil Ukrayna'nın sorumlu olduğunu kabul etmesi tekrar tekrar izlediğimiz bir model. O zamana kadar da halk genellikle güncellemeyi tamamen kaçırmış olur. Aklında kalan ilk duyduğu yalandır. Örneğin, 26 Eylül 2022'de Kuzey Akım boru hatlarında meydana gelen ve büyük sızıntılara yol açan su altı patlamalarının üzerinden dokuz ay geçti. Bu arada neler ortaya çıktı bir bakalım.


Almanya’ya ait bir istihbarat gemisinin, 26 Eylül'de Kuzey Akım boru hattında gerçekleşen patlamalardan birkaç gün önce bölgeye gittiği ortaya çıktı.

Alman donanmasına ait Oste sınıfı bir istihbarat ve keşif gemisinin, Baltık Denizi'nde bulunan Kiel Limanı’ndan 7 Eylül'de ayrıldığı ve 14 Eylül'e kadar patlamaların yaşandığı bölgenin yakınında kaldığı öğrenildi.


ZDF'ye konuşan Alman Deniz Kuvvetleri Özel Harekat Sözcüsü, geminin rutin bir gizli görev için bölgeye gittiğini söyledi. Sözcü, geminin topladığı verilerin saldırının arkasında kimin olduğunu ortaya çıkarmak için yeterli olmadığını söyledi.

Soruşturmayı yürüten İsveçli savcı Mats Ljungqvist, sabotajla ilgili ana şüphelinin devlet bağlantılı aktörler olduğunu söyledi. Sabotajın herhangi bir devletle bağı olmayan, bağımsız bir grup tarafından yapılma ihtimalinin teorik olarak hala mümkün olduğunu belirten Ljungqvist, saldırıda kullanılan patlayıcıların "birçok şüpheliyi elediğini" açıkladı. Saldırıyla ilgili birçok teorinin siyasi amaçlı olduğunu söyleyen İsveçli savcı, "Olay, farklı nüfuz çatışmaları için açık bir alan haline geldi. Bu spekülasyonlar, İsveç ve diğer ülkelerden yetkililerin yardımıyla yapılan olay yeri incelemesi ve analizlerden edinilen bilgilere dayanan soruşturmayı etkilemedi" ifadelerini kullandı.


Kuzey Akım boru hattında meydana gelen patlamayla ilgili soruşturma hala devam ediyor. Almanya'da yetkililer, bir sabotaj ekibinin saldırı için Polonya'yı operasyon üssü olarak kullandığını gösteren kanıtları inceliyor.


ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal'ın (WSJ) haberine göre müfettişler, sabotaja karıştığından şüphelenilen Andromeda adlı yatın iki haftalık seyrinin bir izini çıkardı. Andromeda'nın telsiz ve seyir donanımlarından, suçluların kullandığı uydu ve cep telefondan yola çıkan Alman müfettişler yatın, Polonya sularına girmek için rotasından saptığını tespit etti. Almanya, gemide tespit edilen DNA örneklerinin sabotaja karıştığından şüphelenilen Ukraynalı askere ait olup olmadığını da inceliyor.


6 Haziran 2023'te The Washington Post, ABD'nin elinde, Kuzey Akım boru hattını hedef alan kapsamlı bir Ukrayna planı hakkında istihbarat olduğunu açıkladı. Makalede, "Saldırıya karışan kişiler bağımsız hareket etmiyorlardı, doğrudan Başkan Volodymyr Zelensky'nin haberi yokmuş gibi kalmasını sağlamak için operasyonu yöneten Ukrayna'nın en yüksek rütbeli askeri General Valery Zaluzhny'ye rapor ediyorlardı." Deniyor. Aniden ortaya çıkan bu yeni istihbarat, muhtemelen Zaluzhny'nin ölümüyle ilgili iddialarla aynı zamana denk geldi.


Onu bir günah keçisi olarak kullanmak artık sorumluluğu ortadan kaldırmak için uygun bir yol gibi görünüyor. Bu olayda sadece mevcut makaleleri güncelleme şeklindeki olağan yaklaşımın aksine, en azından bazı yeni makaleler yazıldı ve yayınlandı. Medya hatalarını kabul ettiğinde ise değişiklikleri doğrulamak için kimseye güvenmedi.

Ukrayna'nın Kakhovka Barajına önceki saldırıları


Şimdi tekrar Kakhovka barajına dönelim. Orada ne oldu ve gelişen bu trajediden gerçekten kim sorumlu? Ukrayna savaşının başlamasından bu yana Kakhovka Barajı ilk defa haber konusu olmuyor.


Washington Post'a göre, Herson karşı taarruzuna komuta etmekle görevlendirilen Tümgeneral Andriy Kovalchuk, geçen Kasım ayında Dinyeper Nehri'ni taşırmayı düşündü. Hatta Ukraynalılar, Nova Kakhovka Barajı’ndaki bent kapaklarından birine bir HIMARS rampası ile bir deneme atışı da yaptılar ve Dinyeper'ın suyunun Rus birliklerinin geçişlerini engellemeye yetecek ancak yakın köyleri sel altında bırakmayacak kadar yükselip yükselmeyeceğini görmek için metalde üç delik açtılar. Kovalchuk, denemenin başarılı olduğunu, ancak bu adımın son çare olarak elde tutulduğunu söyledi.


Bu atış tek deneme vuruşu değildi. Barajın yıkıldığı gün, aralarında Anton Gerashchenko'nun (Ukrayna İçişleri Bakanı Danışmanı) da bulunduğu Ukraynalı Telegram kanalları, Nova Kakhovka'nın bombalanmasıyla ilgili eski gönderileri yoğun bir şekilde siliyordu. "Anatomy of Truth" Twitter hesabı, artık silinmiş olan kutlama gönderilerinin ekran görüntülerini paylaştı.

Kırım artık sudan mahrumdur. Cui bono?


Kakhovka barajının yıkılması, Kırım'ın su kaynağı için risk oluşturuyor. Barajın çökmesinin ardından, Kırım şimdi onlarca yıl susuz kalma ihtimaliyle karşı karşıya. Kiev Çevre Koruma ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı danışmanı Tetyana Tymochko'ya göre, “Bunun tüm bölgede tarım için çok büyük olumsuz sonuçları olacak. Kırım 10-15 yıl, belki de sonsuza kadar susuz kalabilir. ” Rusya, Kırım'ın su kaynağının anahtarı olan bir barajı neden yok etsin?


Ukrayna'nın ise düşman bir devlete sadık vatandaşlar olarak gördüğü Kırımlıları cezalandırmak için açık bir nedeni var. Ukrayna’da 2014 darbesinin kışkırtıcıları arasında olan çok şükür ki elini dünyadan çekip öbür tarafa giden hain milyarder George Soros, gözlerini savaşın harap ettiği ülkedeki yatırımlarından hiç ayırmadı. Soros, Project Syndicate'deki son makalesinde, “Ukrayna, Batı'nın vaat ettiği tüm teçhizat teslim edilir edilmez bir karşı saldırı başlatmaya hazırdır. Biden bile, Ukrayna'ya F-16 savaş uçakları verilmesini kabul etti. Karşı saldırının başarılı olacağına inanıyorum. Hedef, Rus Donanmasının ana üssü olan Kırım Yarımadası olacak. Ukrayna, Rusya ile zaten hasar görmüş olan kara köprüsünü yıkarak, Kırım'ın suyu olmadığı için stratejik bir varlığı stratejik bir sorumluluğa dönüştürebilir. Kara köprüsünün yıkılmasıyla Kırım, su için Ukrayna'ya bağlı olacak.”


Şimdi stratejik kararların kimler tarafından ve ne maksatla verildiğini daha açık olarak görebiliyoruz sanırım. Suyu kes, yolu kapat, kendine bağımlı hale getir.


Ukrayna'nın kendi resmi Twitter hesabına bakılırsa, sadece Kakhovka Barajı’nın çökmesini kutlamak için değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletleri su basmakla tehdit etmek için de ortaya çıktılar. BM, Rus dili günü hakkında tweet atmaya nasıl cüret eder? miş? Sosyal medyada bu barajın yıkılmasını 1941'deki benzer bir olayla karşılaştıran birçok paylaşım yapıldı. Nazi güçleri, Almanya'nın Sovyetler Birliği'ni işgali sırasında Zaporizhzhya'ya baskın yaparken, geri çekilen Kızıl Ordu güçleri Dinyeper Hidroelektrik Santrali'nin barajında ​​bir delik açmıştı. Ukraynalılar, Rusya'nın barajı tekrar yıkmasıyla tarihin tekerrür ettiğini iddia ettiklerine göre, en azından Nazilerin rolünü oynadıklarını kabul ediyorlar mı?

Çocuksu bir suçlama oyunu

Zelensky, Alman Bild ile yaptığı röportajda Ukrayna'nın Rusya'nın hatalı olduğuna dair hiçbir kanıtı olmadığını itiraf etti. Ukraynalıların, barajın çöktüğü ve Rusya'nın kontrolünde olan bölgeye erişimi yok. Ukrayna'nın her şeyi Rusya'nın üzerine atmaya devam etmesi beklenebilir. Aslında bütün bu suçlamaların ABD psikolojik harekâtı ve propaganda mekanizmasının bir ürünü olduğunu söylemek de hatalı olmayacaktır. Ancak sözde uluslararası toplum, hiçbir delili dikkate almadan Rusya'yı kınamak için nasıl acele edebilir? Hele ki aynı şeyi Irak’ın işgali sırasında da yaşadıktan sonra? Bu nasıl bir utanmazlıktır? Aynı şeyin bütün hedef ülkelerin başına gelmeyeceğini kim ileri sürebilir?


Daha göreceğimiz çok rezillik var.

58 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page